Kefalet, hukuki işlem türleri yönünden bakıldığında, bir sözleşmedir. Kefalet güvence sağlama amacına yönelik sözleşmeler arasında yer alır.
Kefalet sözleşmesinin tarafları alacaklı ve kefildir. Başka bir deyişle, alacaklı ile kefil arasında kurulan kefalet sözleşmesine borçlu, yabancıdır: borçlu ile alacaklı arasındaki hukuki sözleşmeden farklı bir sözleşmedir. Ayrıca sözleşmenin meydana gelmesi için borçlunun izin ya da onayı da gerekli değildir.
Kefalet sözleşmesinin güvence sağladığı borç ilişkisi çeşitli kaynaklara bağlı olabilir. Gerçekten satım, kira, ödünç gibi bir sözleşme ilişkisinden doğabileceği gibi, bir haksız eylemden ya da sebepsiz zenginleşmeden de kaynaklanabilir.
Kefaletin en belirgin ve önemli özelliği, bu sözleşmeden doğan borcun fer'i nitelik taşmasıdır. Bu bağımlılık ortada geçerli başka bir borcun yani asıl borcun varlığını zorunlu kılar. Öyle ki, asıl borç söz konusu olmayınca geçerli bir kefalet sözleşmesi kurulamayacağı gibi, asıl borcun sona ermesiyle birlikte kefalet de kendiliğinden sona erer (Borçlar Kanunu, madde 485). Kefaletin güvence altına alınması, amaçlanan asıl borcun mukadderatına sıkı sıkıya bağlıdır.
Kefaletin ikinci bir özelliği de, tali (ikincil) olmasında kendisini gösterir. Bundan maksat, alacaklının kefile başvurmadan önce borçluya başvurup onu borcu ödemeye zorlaması yani hukuki yolla takip etmesi, ancak bundan bir sonuç alamaması halinde kefile başvurmasıdır.
Kefalet sözleşmesi ilke olarak karşılıksız (ivazsız) bir sözleşmedir. İstinaen karşılıklı da olabilir. Poliçe, bono gibi kıymetli evrak niteliği taşıyan ticari senetler üzerine yazılan kefalet beyanına Ticaret Hukukunda aval adı verilmektedir. Aval, Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlenmiş bulunmaktadır.
Adi kefalette, alacaklı önce borçluya başvurmalıdır. Borçludan alacağını elde edemediği takdirde kefile başvurarak alacağının ödenmesini isteyebilir. Bu yolu izlemeyip, doğrudan doğruya kefile başvuran borçluya karşı, kefil borcu ödemeyi reddederek tartışma defi olarak nitelendirilen savunma aracını ileri sürebilir. Asıl borç için kefaletten önce veya onunla aynı zamanda da rehin tesis edilmiş ise, kefil, alacağın önce rehnin paraya çevrilmesi yoluyla karşılanmasını isteyebilir (BK. m. 486/II.c.1). Ne var ki, eğer borçlu iflas halindeyse ya da borçlunun iflası ilan olunmadıkça rehnin paraya çevrilmesi mümkün bulunmuyorsa, bu durumda kefil, değindiğimiz istemi ileri süremez (BK. m. 486/II.c.2).
Borçlar Kanunumuz, adi kefaleti 486. maddesinde düzenlemiş bulunmaktadır. Buna göre, alacaklının kefile başvurabilmesi, borçlunun iflas etmesine veya borçlu aleyhine yapılan icra takibatının alacaklının kusuru olmaksızın semeresiz kalmasına ya da borçlu aleyhine Türkiye'de takipte bulunmanın olanaksız hale gelmesine bağlıdır.
Birlikte kefalet, tanımdan da anlaşılabileceği gibi, "adi birlikte kefalet" ve "zincirleme (müteselsil) birlikte kefalet" olmak üzere ikiye ayrılır:
3) Zincirleme (müteselsil) Kefalet: Bu durumda kefil, borçlu ile birlikte "müşterek müteselsil borçlu" sıfatıyla borcun ifasını yüklenmektedir. Bu tür kefalette, alacaklı asıl borçluya müracaat etmeden doğrudan kefile başvurabilir. Bu durumda kefil, tartışma defini veya önce rehnin paraya çevrilmesi yolundaki hakkını ileri süremez (BK. m. 487).
Uygulamada zincirleme kefaletin varlığını gösteren değişik hukuki deyimlere yer verilmektedir. Gerçekten sözleşme kurulurken, genellikle tanımda yer verdiğimiz "müşterek müteselsil borçlu" deyiminden başka "müteselsil kefil", "müteselsil borçlu sıfatıyle taahhüt ve tekeffül", "Alacaklı dilerse önce bana başvurabilir", "borçluyla aynı oranda mes'ul olmak üzere" gibi ibarelere yer verilmektedir.
Bu sözleşme kefil ile alacaklı arasında yazılı şekle uygun olarak yapılır. Kefile kefilin önce kefile başvurulmasını isteme hakkı (tartışma defi) burada da mevcuttur.
Borcu ödemek zorunda kalan kefile kefil, asıl kefile dönüp başvurabilir (rücu edebilir).
Kefalet sözleşmesinde kefilin sorumluluğu, borç asıl borçlu veya kefile kefalet durumunda kefil tarafından ödenmediği takdirde bu borcu ödeme yükümlülüğünden ibarettir.
Kefilin bağlı kılındığı sorumluluğun kapsamına gelince, kefil ilk önce asıl borçtan sorumludur. Bunun dışında kefil, borçlunun ödemede gecikmesi nedeniyle doğan müspet zarardan ve gecikme (temerrüd) faizinden de sorumludur. Buna karşılık, doktrinde kefilin cezai şarttan ve sözleşmeden dönme (fesih) nedeniyle doğan menfi zarardan sorumlu olmayacağı kabul edilmektedir.
Borcun ödenmemesi nedeniyle borçlu aleyhine açılan davanın giderleriyle, icra takip masraflarını da kefil karşılamak durumundadır. Ancak, kefilin söz konusu kalemlerden sorumlu tutulabilmesi için, alacaklının dava ve takipleri önleme konusunda kendisini uyarması, ancak kefilin bu uyarıya kayıtsız kalması zorunludur (BK. m. 490/II.).
Bunlardan başka kefil, eğer sözleşmede ayrıca faiz kararlaştırılmışsa, bu faizlerden de sorumludur. Fakat kefilin sorumluluğu işlemekte olan faizlerle işlemiş bir yıllık faiz tutarıyla sınırlıdır (BK. m. 490/III.).
Hukuk öğretisinde tartışmalı olmakla birlikte, kefilin ödemekle yükümlü olacağı tüm kalemlerin toplam olarak kefalet senedinde gösterilen miktarı aşmaması gerekir.
Kefilin sorumlu olacağı en erken tarih asıl borcun vadesinin dolmasıdır. Asıl borç iflas nedeniyle daha önce istenebildiği takdirde dahi, kefilden ancak borcun vadesi geldiğinde ödemede bulunması istenebilir (BK. m. 491).
Alacaklı, borçlunun iflası halinde, alacağını iflas masasına yazdırmak ve borçlunun iflasından kefili haberdar etmekle yükümlüdür. Aksi takdirde bundan doğan zarar nedeniyle kefile başvuramaz (BK. m. 502I. Yine alacaklı borçludan aldığı rehni ve alacağın varlığını gösteren belgeleri kefilin zararına elden çıkartmama yükümü altındadır (BK. m. 500). Ayrıca alacaklının bunları borcu ödeyen kefile teslim etme yükümlülüğü de vardır (BK. m. 501/c2).
Kefil, alacaklıya ödediği borç nispetinde alacaklıya halef (ardıl) olur. Yani borçludan borcun kendisine ödenmesini isteyebilir. Kefil bu hakkından önceden vazgeçemez (BK. m. 496). Yukarıda belirtildiği gibi, kefil borcu ödediğini borçluya duyurmadığı takdirde ona rücu hakkını yitirir.
Orijinal kaynak: kefalet. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page