Jeomorfoloji, yüzey bilimi ya da yerbiçim bilimi de denir) yardımcı dalı yerbilim olan ve yerin yüzey şekillerinin tanımlanmasını ve oluşum süreçlerinin açıklanmasını konu edinen bilim dalıdır.1 Jeomorfoloji , karalar üzerinde ve denizaltında yer kabuğunun yüzeyinde görülen şekilleri inceleyen, oluşum ve evrimlerini açıklayan, bunları kendi yöntembilimi içerisinde sınıflandıran, coğrafî dağılım ve gruplandırmalarını, nedenleriyle birlikte araştıran bir bilim dalıdır.2 Bu tanım doğrultusunda çok disiplinli bir bilim dalı olan yer bilimleri topluluğunun bir dalını oluşturur.
Jeomorfoloji konusu bakımından bazı ülkelerde (ABD, Kanada) yer bilimleri içerisinde, yer kabuğunun yapısı ve dinamiğiyle ilgili jeolojinin, bazılarında ise (Türkiye, Fransa) insan-doğal çevre koşulları arasındaki ilişkiyi inceleyen fiziki coğrafyanın alt dalıdır. Fiziksel coğrafik yaklaşımda jeomorfolojinin konusu olan yer şekilleri iklim, sular ve doğal canlılarla birlikte değerlendirilir. Jeolojik açıdan ise Yerkürenin cansız elemanları olan yer yapısı, yer şekli, iklim ve sular (fizyografya) jeomorfolojinin konusunu oluşturur. Jeoloji, jeofizik, haritacılık, toprak bilimi, paleontoloji ve taş bilimi jeomorfolojinin yararlandığı başlıca bilim dallarıdır. Jeomorfoloji incelediği konulara göre alt dallara ayrılır. "Akışkan jeomorfoloji" akarsuların oluşturduğu yeryüzü şekillerini, "karst jeomorfolojisi" kireçtaşları üzerinde oluşan şekilleri, "kıyı jeomorfolojisi" deniz ve göl kıyılarındaki şekilleri, "buzul jeomorfolojisi" buzullar tarafından oluşturulan yeryüzü şekillerini inceler.
Yukarıdaki tanımdan da anlaşılabileceği gibi jeomorfoloji, yer kabuğunda güncel olarak süregiden yer şekillenmesi süreçleri ile uğraşır ve nihai olarak jenetik yaklaşımla bu şekillenmenin tarihçesini ortaya koymaya çalışır. Yer kabuğu ve yer yapısında güncel olarak meydana gelen olay ve değişimler aynı zamanda jeolojinin de konusudur ve jeoloji bilimi bunlardan topladığı bulgularla Yerküre'nin zaman içerisinde geçirdiği evrimi aydınlatmayı hedefler. Bu kapsamda jeomorfoloji bugünün jeolojisi, jeoloji ise geçmişin jeomorfolojisi olarak değerlendirilebilir. Jeomorfoloji bilimi fiziksel coğrafya ve jeoloji araştırma yöntemlerinin her ikisini birden kullanır. Jeomorfolojik araştırma ve anlatımlar genelde sistematik ve analitik olmak üzere iki türde yapılır. Uygulamalı jeomorfoloji araştırmalarında ise jeolojideki mühendislik alt disiplini araştırmalarına benzer yöntemler uygulanır. Sistematik yaklaşımda () yer şekilleri görünüm ve büyüklüklerine göre ana yerşekili gruplarından başlanarak en küçük şekillere kadar taksonomik bir sınıflandırmaya tabi tutulur ve tanımlanır. Analitik yaklaşımda () ise yerşekilleri oluşum süreçlerine göre ayırt edilir.
Yukarıda anlatılanlar genel olarak klasik jeomorfoloji konuları içerinde sayılan olgulardır. Günümüzde jeomorfoloji oldukça fazla gelişme göstermiş ve nitel yorum bilim aşamalarından sonra nicel ve bilimsel bir kimliğe kavuşmuştur.
Jeomorfoloji, her ülkede farklı bir görev üstlenmektedir. Doğu Bloku'ndaki ülkelerde, genelde plütonist veya yapısalcı bir bakış açısıyla yaklaşıldığından, her zaman ekonomik getirisi olan sahalarda kullanılmaya çalışılmaktadır. Bu çalışmalara en iyi örnek, petrol ve doğalgaz kaynaklarının tespitidir. Batı'da ise neptünist, yani iklimin hakim olduğu bir yaklaşım vardır ve burada genel olarak paleocoğrafik evrimi anlamaya, geçmiş ortamı analiz etmede kullanılmaktadır. Türkiye'deki jeomorfoloji betimlemeden öteye gitmemektedir. Yapılan en iyi çalışmalar, çok iyi jeolojik araştırması yapılan yerlerde, paleocoğrafik evrimin oluşturulmasıdır.
Jeomorfoloji, uygulamalı olarak çalışıldığında
Bunun yanında teorik olarak da çalışılabilir.
Orijinal kaynak: jeomorfoloji. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page