iman ne demek?

İman, Arapça kökenli bir kelime olup "tasdik etmek, doğru kabul etmek, güvenmek" anlamlarına gelir. İslam'da, iman, Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe ve kadere (hayır ve şer) tam bir kalple inanmak ve bunları kabul etmektir. Bu inanç, sadece akılda bulunmakla değil, kalple hissedilmekle ve hayatta davranışlara yansımayla tamamlanır.

İmanın altı temel rüknü (ögesi) vardır:

  • Allah'a inanmak (tevhid): Allah'ın bir ve tek olduğunu, ortağı ve benzerinin olmadığını kabul etmek. Allah'ın zatı, sıfatları ve fiilleri hakkında İslam'ın öğretisine uygun inanç sahibi olmak.

  • Meleklerine inanmak: Allah'ın yarattığı, görünmez varlıklar olan meleklerin varlığına ve görevlerine inanmak. Cebrail, Mikail, İsrafil ve Azrail gibi baş melekler bilhassa önemlidir.

  • Kitaplarına inanmak: Allah'ın peygamberlerine indirdiği kitaplara (Tevrat, Zebur, İncil ve Kur'an) inanmak ve bu kitapların Allah kelamı olduğuna inanmak.

  • Peygamberlerine inanmak: Allah'ın gönderdiği tüm peygamberlere inanmak ve Hz. Muhammed'in son peygamber olduğuna inanmak. Tüm peygamberlerin Allah'ın mesajını insanlığa iletmek için gönderildiğine inanmak.

  • Ahiret gününe inanmak: Ölümden sonra dirilmeye, hesap vermeye ve cennetle cehennem arasında bir ayrımın olacağına inanmak.

  • Kaza ve kadere inanmak: Hayır ve şerrin Allah tarafından yaratıldığına ve kaderin önceden belirlenmiş olduğuna inanmak. İnsanların özgür iradelerinin olduğunu fakat kaderin de gerçekleşeceğini kabul etmek.

İmanın sadece bu altı rükne indirgenmemesi gerekir. İmanın kapsamı çok daha geniştir ve Allah'a karşı sevgi, saygı, korku, ümit gibi duyguları da içerir. İnanç, amellerle (ibadetlerle) desteklendiğinde tam anlamıyla ortaya çıkar. İman, sürekli gelişen ve güçlenen bir süreçtir.

Özetle, iman, İslam'ın temelidir ve Müslümanların hayatlarının merkezinde yer alır. Sadece bir bilgi birikimi değil, aynı zamanda bir yaşam tarzıdır.