Hopa (Gürcüce ve Megrelce: ხოფა; translit.: "h'opa", Lazca: ხოპე / Xop’e , Hemşince: Hopa), Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi'nde yer alan Artvin iline bağlı bir ilçe ve bu ilçenin merkezi olan kasabadır. Hopa Limanı'yla, Türkiye'nin başlıca liman kentlerinden biri olan Hopa, Gürcistan sınırındaki Sarp Sınır Kapısı'na yaklaşık 20 kilometre uzaklıktadır.
Hopa ilçesi, kuzeydoğuda Kemalpaşa ilçesi, doğuda Borçka ilçesi, güneydoğuda Murgul ilçesi, güneybatıda Arhavi ilçesi ve kuzeybatıda Karadeniz'le çevrilidir. Hopa nüfusunun büyük bir bölümünü Lazlar, Hemşinliler ve Rize göçmenleri oluşturur.1
Hopa’nın Türkçe dışındaki dillerdeki adları Hopa’ya benzer biçimde yazılmaktadır. Antik çağdaki dönemindeki adı Anaxoupê'dir.2 Bu durum Hopa adının eskiden beri gelen bir adlandırma olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte, günümüzde Gürcüce ve Megrelce Hopa (ხოფა), Lazca Hope (ხოპე / Xop’e) olarak bilinen yerleşimin Gürcücedeki eski adı Hupati’dir (ხუფათი).3 Hopa’nın adı Vahuşti’nin Gürcistan Krallığı Tarihi, Matiane Kartlisa, Evliya Çelebi’nin Seyahatname gibi ortaçağ kaynaklarında Hopca (ხოფჯა) olarak geçer.4 Gürcistan'ın İç Kartli bölgesinde, 13. yüzyıldan kalma bir manastır da Hopa (ხოფის მონასტერი) adını taşımaktadır.
Kasabanın adı Osmanlıca da bugünkü gibi Hopa (خوپه) biçiminde yazılıyordu.56 Hopa adının kaynağı ve anlamı konusunda bilgi mevcut değildir. Bununla birlikte bu ad, Türkçe olmadığı için İttihat ve Terakki yönetimince 1916’da Cihadiye olarak değiştirilmiş, ancak bu ad uygulamaya girmemiştir.7
Bulunduğu yer itibarıyla antik çağda Kolheti Krallığı içinde yer alan Hupati, 5. yüzyılın ikinci yarısında, Bizans imparatoru I. Leo (457-474) ile Lazika kralı I. Gubaz arasında yapılan anlaşmada iki krallığın sınırı olarak belirlendi. Hupati, 9-11. yüzyıllarda Haldia ülkesi sınırları içinde yer alıyordu. 1040’larda Gürcistan kralı IV. Bagrat (1027-1072) tarafından kuşatılan Hupati, 1080’lerde Karadeniz kıyılarına kadar inen Büyük Selçuklular tarafından ele geçirildi. 12. yüzyılın başlarında Hupati, Kral (Kurucu) IV. Davit (1089-1125) döneminde Gürcü Krallığı sınırları içinde kaldı ve kral birkaç kez burayı ziyaret etti.8 Hopa, daha sonraki dönemlerde Gürcü prenslikleri Samtshe Atabeyliği ile Guria Prensliği arasında el değiştirdi. Osmanlılar 1547’de, çevresindeki diğer yerlerle birlikte Hopa’yı da ele geçirdiler ve bu tarihten itibaren Hopa, Osmanlı idari biri olan Lazistan Sancağı içinde yer aldı. 18. yüzyılda önemli bir ticaret yolu üzerinde bulunan kasaba, bu dönemde yazılı kaynaklarda Hopca olarak geçmektedir. Gürcü tarihçi Vahuşti de kasabadan Hopca olarak söz etmektedir. Vahuşti Kartlis Tshovreba’da Hopa’dan, Gonio’nun batısında, Çaneti ile Borçka derlerinin kuzeyinde Karadeniz kıyısında yer alan küçük bir şehir olarak söz etmiştir.
1877 yılında ilçeyi gezen Şakir Şevket'e göre, ilçede yapılan tarımdan fazla mahsül elde edilemiyordu ve toplanan ürünler Pazar'da satılacak kadar değerliydi.
Şakir Şevket, Arhavi ve Hopalıların kılıcı iyi kullanmalarıyla meşhur olduğunu yazmıştır.9
1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında bölgeyi Rus ordusu ele geçirdi. Ancak varılan anlaşma sonucunda, Hopa Osmanlı tarafından kalırken, burayı bir ticaret merkezi olarak kullanan Murgul Rusya İmparatorluğu’na bırakıldı. Ne var ki Hopa halkının bir kısmının toprakları ve hayvanları Rusya tarafında kalmıştı. 1909 yılına kadar Rusya bu halkın sınırı geçmelerine müsaade ediyordu; ancak bu tarihte pasaport ya da pasavan geçiş zorunluğu getirdi. Bunun üzerine Hopalıların bir kısmı Rusya uyruğuna da girip çifte vatandaşlık elde etti.10 Bu savaştan hemen önce, 1865 tarihinde Hopa, Trabzon vilayetine bağlı Lazistan Sancağı'nda yer alan aynı adlı kazanın merkeziydi.
Lazistan Sancağı bir bütün olarak Osmanlı idaresindeyken, 1874 yılında bu sancağın topraklarını gezen Rus ordusunda görevli Gürcü general ve coğrafyacı Giorgi Kazbegi Hopa’dan bir köy olarak söz etmiştir. O tarihte Hopa Lazistan Sancağında beş nahiyeden biriydi ve bu beş nahiyeden üçün Hopa, Gonio ile Arhavi Hopa kazasına bağlıydı. Hopa nahiyesi, Makriali köyünden Peroniti burnuna kadar deniz kıyısını ve bu kıyı ile Borçka nahiyesi arasında kalan üçgen bir bölgeyi kapsıyordu. Hopa nahiyesi sınırları içinde 21 köyde, yaklaşık 1.500 hanede 9-10 bin kadar kişi yaşıyordu. Hopa köyünde ise, altı bakkal ve bir kahvehane vardı. Hopa kaymakamının konutu da burada bulunuyordu. Bugün Hopa kentinin bir mahallesi olan Orta Hopa o tarihte ayrı bir köydü ve Hopa köyünün merkezine 1 km uzaklıktaydı. Hopa Deresi vadisinde beş köyde Ermeni kökenli Hemşinliler ile Lazlar yaşıyordu. Hemşinliler sadece Türkçe konuşuyor, Lazlar ise Megrelceyle neredeyse aynı olan bir Lazca konuşuyordu. Halkın tamamı Müslümandı.11
I. Dünya Savaşı başlayınca, hemen sınır bölgesi olan Hopa Osmanlı-Rus çarpışmalarına sahne oldu. Hopa bir süre sonra Rusların eline geçti. Savaşın sonlarına doğru Rus ordusunun bölgeden çekilmesinin ardından Hopa, 1918-1921 arasında bağımsız Gürcistan sınırları içinde kaldı. 1921'de, Kızıl Ordu'nun Gürcistan'ı işgali sırasında Türk kuvvetleri de Artvin ve Ardahan'ı, geçici olarak da Batum'u fiilen ele geçirdi. 16 Mart 1921'de imzalanan Moskova Antlaşması'yla Hopa’nın da içinde yer aldığı Artvin ve Ardahan bölgeleri Türkiye'ye bırakıldı.12
Cumhuriyet’in ilk yıllarında Hopa Rize vilayetine bağlı bir kazaydı. Nitekim 1928 tarihli Son Teşkilat-i Mülkiyede Köylerimizin Adları adlı yayında Hopa Rize vilayetine bağlı bir kazadır.13 Daha sonra Çoruh vilayetie bağlandı. Bundan dolayı Dahiliye Vekaleti’nin 1933’te yayımladığı Köylerimiz adlı kitapta Hopa Çoruh vilayetinin bir kazası olarak geçer.14
Eski adı Hupati olan Hopa’da iki kilisenin varlığı bilinmektedir. Bunlardan biri olan Hupati Kilisesi, Hopa sakinlerine göre bugünkü Hopa kentinin mahalleleri olan Orta Hopa (Şkahopa) ve Kuledibi (Amçişe) arasında, Toliuça’da (Lazca “Kara gözlü”) yer alıyordu. Kesin yeri bilinmeyen kiliseden geriye iz kalmamıştır. İoseb Kipşidze’nin Lazlardan aktardığına göre eski Bucak köyü (bugün Hopa kentinin bir parçası) yakınında, Mapaşkari’nin sağından 1 saatlik yürüyüş yolunun sonunda büyük bir kilise vardı. 20. yüzyılın başlarında Nadirati denilen yerde kilisenin yıkıntıları mevcuttu. Bu kilisenin yerini tespit etmek artık mümkün değildir.15
Eski kaynaklarda Gürcistan kralı IV. Bagrat'ın (1027-1072) 1040’larda Hupati Kalesi'ni kuşattığının belirtilmesi eskiden Hopa'nın sağlam bir kalesi bulunduğunu göstermektedir.16 Nitekim bu kale günümüzde kentin içinde, Hopa Deresi’nin denize döküldüğü yerde, derenin sağ kıyısında bir tepenin üzerinde yer almaktadır.17
Kentin dışında Hopa ilçesi sınırları içinde de tarihsel yapılar bulunmaktadır. Bunlar arasında eski adı Azlağa olan Esenkıyı ve eski adı Makriali olan Çamlı köylerindeki kiliseler, eski adı Pançoli olan Yeşilköy'deki kale sayılabilir.18
İlçede Laz mimarisinin belirgin olduğu tarihi camiler de bulunmaktadır. Aşağı Sundura Camisi (19. yy), Esenkıyı Yukarı Camisi (1850), Orta Hopa Camisi (19. yy) ve 1997'de yıkılan Sugören Köyü Camisi (1866) bu camilerden en eskileridir.19
Hopa'da bulunan en yüksek nokta 1513 m ile Yavuz Sultan Selim Tepesi'dir. İlçenin toplam yüzölçümü 289 km<sup>2</sup>dir. Deniz kıyısından başlayan Sultan Selim Dağları, Borçka’dan sonra Kaçkar Dağları'na dönüşür.
Hopa'nın iklimi ılık ve yağışlıdır. Yılda m<sup>2</sup>ye 2,5 kg yağmur düşer. Kar yağışına genellikle Şubat ayında rastlanır.
Bitki örtüsü; kışın yapraklarını döken, kızılağaç, kestane, gürgen, kayın ve meşe ağaçlarından oluşur. Doğal su kaynakları yönünden zengindir.
Çaycılık ve tarım üzerine kurulu bir ekonomisi vardır. Sarp sınır kapısının açılmasıyla ticaret gelişmiş olsa da ekonomik güç olarak tarım ilk sırada gelir. İlçe dışarıya çok göç vermiştir.
Hopa'da Ilıman dönencealtı iklimi (Köppen: Cfa) görülmektedir.
1961 yılında kurulmuştur. Renkleri mor-beyazdır. Hopaspor Artvin ilinde Türkiye Kupasında ve profesyonel liglerde oynayan ilk takımdır. Takım 2019-20 sezonunda 3. Lig'de mücadele etmektedir.
Kente en yakın havaalanı 35 km uzaklıkta bulunan Batum Havalimanı'dır. Gürcistanla yapılan anlaşma gereği pasaport olmadan havaalanı kullanılabilmektedir.20 Buradan İstanbul ve Ankara'ya uçuşlar vardır. Trabzon Havalimanı 150 km uzaklıktadır.
Hopa'nın ana karayolu bağlantısı Karadeniz sahil yoludur. Sarp Sınır Kapısı'na 20 km, Arhavi'ye 11 km, Borçka'ya 36 km, Artvin’e 70 km ve Rize'ye 92 km uzaklıktadır.21
Hopa ilçesinde 17 köy ve 6 mahalle bulunur.
Seçildikleri yıllara göre belediye başkanları ve siyasi partileri:
2019 - Taner Ekmekçi CHP
2014 - Nedim Cihan AK Parti
2009 - Turan Kasımoğlu CHP
2004 - Yılmaz Topaloğlu ÖDP
1999 - Mahir Dudak ANAP
1994 - Mahir Dudak ANAP
1989 - Turan Altıntaş SHP
1984 - Mahir Dudak ANAP
1977 - Kemal Beşiroğlu CHP
1973 - Osman Küçükali CHP
1968 - Tahsin Güngör CHP
1963 - Tahsin Güngör CHP
1955 - Osman Osmanağaoğlu
1950 - Osman Osmanağaoğlu
1946 - Lütfü Çiçek
1940 - Lütfü Çiçek
1936 - Mustafa Gümüş
1932 - Fevzi Osmanağaoğlu
1922 - Mustafa Aliefendioğlu
1913 - Hurşit Aliefendioğlu
1909 - Hasan Aslan
Orijinal kaynak: hopa. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Tao-Klarceti - Tarihsel ve Kültürel Anıtlar Kataloğu (Gürcüce), (Editör) Buba Kudava, (Yazarlar) Nestan Bagauri, Zurab Batiaşvili, İrma Beridze, Buba Kudava, Nikoloz Jğenti, Goça Saitidze, Natia Hizanişvili, 2018, Tiflis, s. 178, ISBN 9789941478178. ↩
Kartlis Tshovreba Yer Adları ve Arkeoloji Sözlüğü, Tiflis, 2013, s. 650, ISBN 9789941158964. ↩
Muvahhid Zeki, Artvin Vilayeti Hakkında Malumatı Umumiye, 1927, s. 19. ↩
Son Teşkilat-i Mülkiyede Köylerimizin Adları (Osmanlıca), İstanbul, 1928, s. 621. ↩
Kartlis Tshovreba Yer Adları ve Arkeoloji Sözlüğü, Tiflis, 2013, s. 650, ISBN 9789941158964. ↩
Candan Badem, Çarlık Yönetiminde Kars, Ardahan, Artvin, İstanbul, 2018, s. 146, 160, ISBN 9786052100271. ↩
Giorgi Kazbegi, Bir Rus Generalinin Günlükleri - Türkiye Gürcistanı'nda Üç Ay, 2019, s. 135-136 ISBN 9789755537207. ↩
Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk, İstanbul, 1934, 2. cilt, s. 41. ↩
Köylerimiz, (Yayımlayan) Dahiliye Vekaleti, 1933, İstanbul, s. 9 ve diğer sayfalar. ↩
Tao-Klarceti - Tarihsel ve Kültürel Anıtlar Kataloğu (Gürcüce), (Editör) Buba Kudava, (Yazarlar) Nestan Bagauri, Zurab Batiaşvili, İrma Beridze, Buba Kudava, Nikoloz Jğenti, Goça Saitidze, Natia Hizanişvili, 2018, Tiflis, s. 320, ISBN 9789941478178. ↩
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page