eklem ne demek?
Eklem, iki veya daha fazla , vücut
bölümlerinin hareket edebilmesini sağlamak maksadıyla birleştiği kısıma
verilen ad.
Sınıflandırma
Eklemler yapısal ve fonksiyonel olmak üzere iki tip sınıflandırmaya tabi
tutulurlar.
Yapısal sınıflandırma
Fibröz eklemler
Eklemi oluşturan kemikler birbirine fibriz bir doku aracılığıyla
bağlanmıştır. Yapısal özellikleri nedeniyle bu gruba dahil edilen
syndesmosis tipi eklemler dışındakiler hareketi olmayan eklemlerdir.
- Sutura: Yalnız kafatasında görülen eklemlerdir.Kemiklerin ekleme
katılan kenarları arasında ince fibröz bir ligament yer alır
yenidoğan bebeklerde henüz kafatasını oluşturan kemikler tam temas
halinde olmadığından, kemikler arasında fibröz bağlarla örtülmüş
yumuşak alanlar kolaylıkla hissedilebilir. Halk arasında bıngıldak
ya da yumuşak nokta olarak bilinen bu yapılara biz anatomide
fonticulus adı veriyoruz. Sutura tipi eklemler, eklemi oluşturan
kemikler arasındaki diş şekillerine göre farklı adlar alırlar.
- Eğer kemik kenarları testere dişi şeklinde sivri ise bu sutura
tipine sutura serrata adı verilir. Sutura sagittalis'i buna
örnek olarak verebiliriz.
- Eğer kemik kenarlarındaki uzantılar diş şeklinde ise buna sutura
denticulata adı verilir. Örneğin sutura lambdoidea'nın büyük bir
bölümü böyledir.
- Eğer kemik kenarları parietal kemik ve temporal kemiğin pars
squamosa'sında olduğu gibi birbirlerinin üzerlerine oturuyorlarsa
buna sutura squamosa adı verilir. Sutura squamosa'nın kenarları
testere dişi şeklinde olduğunda sutura libbosa adı
verilmektedir.
- Palatin kemikler arasında ya da palatin kemikler ile maxilla
arasında olduğu gibi kemiklerin yan yana gelmiş eklem yüzleri
birbirini tamamlar şekilde kabaca birleştikleri sutura tipine ise
sutura plana adı verilmektedir.
- Son olarak schindylesis çıkıntılı bir kemiğin diğer kemik
üzerinde bulunan yarığa girmesi ile oluşan özel bir sutura tipidir
ki buna ala vomeris'deki yarığa giren rostrum sphenoidale örnek
olarak verilebilir.
- Gomphosis: Mandibula ve maxilla'daki alveollerle dişler arasında
görülen özel bir fibröz eklem tipidir. Lig. periodontale adı verilen
fibröz doku diş kökünü sıkıca bağlar. Bu eklemin harekerli olması
tahmin edersinizki patolojik bir durumdur ve dişinizi yakında
kaybedeceksiniz anlamına gelir.
- Syndesmosis: Bu fibröz eklem tipinde kemikler birbirlerine
fibröz ligamentler veya membranlar aracılığıyla bağlanmışlardır. Bu
eklem tipine art. radioulnaris'i ve art. tibiofibulare'yi örnek
olarak verebiliriz.Art. radioulnaris'te radius ve ulna membrana
interossea antebrachii, art. tibiofibulare'de ise tibia ve fibula
membrana interossea cruris aracılığıyla birbirine sıkıca bağlanmış
durumdadır. Örneğin membrana interossea antebrachii
ve
hareketlerine izin verebilecek
kadar geniştir. Art. sacroiliaca'nın arka bölümünde çoğu kaynakta,
kemikler arasında yer alan fibröz interosseous ligament ve kısıtlı
hareket kabiliyeti nedeniyle syndesmosis tipi eklem olarak kabul
edilmektedir.
Kartilaginöz eklemler
Eklem yüzleri kıkırdakla örtülü olup sınırlı hareketler yapabilen bu
eklemler içerdikleri kıkırdak tipine göre ikiye ayrılırlar.
- Synchondrosis: Kemiklerin hyalin kıkırdakla birleştiği bu eklem
tipi yaygın olarak primer kartilaginöz eklem olarak da
adlandırlır. Bu eklemlerin büyük bir kısmı gelişme döneminde görülen
erişkin dönemde ise kemikleşen eklemlerdir. Bu eklemlere örnek
olarak uzun kemiklerin epifiz ve diafiz bölümleri arasında yer alan
ve kemiğin büyümesine olanak tanıyan katilaginöz epifiz plağını
örnek olarak verebiliriz. Kemik büyümesi tamamlandığında epifiz
plağı kemikleşir. Vücutta sınırlı sayıda kalıcı olan
synchondrosis'de bulunur ve 1. kaburgayı sternuma bağlayan
cartilago costalis buna örnek olarak verilebilir.
- Symphysis: Sekonder kartilaginöz eklem olarak da bilinen bu
eklem tipinde kemikler fibröz doku ve-veya fibröz kıkırdak
aracılığıyla birbirine kuvvetli bir şekilde bağlanmışlardır. Bu
eklem tipi için en tipik örnek discus intervertebralisler
aracılığıyla birbirine bağlanmış olan columna vertebralis'tir. Ossis
pubis arasında bulunan symphysis pubis art. manibriosternalis ve
yeni doğan bebeklerde mandibulanın sağ ve sol yarımlarının
birleştiği symphysis menti bu grup eklemlere verilebilecek diğer
örneklerdir.
Synovial eklemler
Synovial eklemler vücuttaki eklemlerin büyük bir bölümünü oluşturan ve
fonksiyonel olarak en önemli olan tam hareketli eklemlerdir. Omuz
ekleminde olduğu gibi sadece basitçe karşı karşıya gelen iki kemikten
oluşan synovial eklemlere art. simplex adı verilir. Dirsek ekleminde
olduğu gibi ikiden fazla kemiğin oluşturduğu ya da meniscus, discus gibi
yapıların eklemin yapısına katıldığı synovial eklemlere ise art.
composita (complexa) adı verilmektedir.
- Gingylimus: Dışbükey eklem (konveks) yüzü makara, içbükey
(konkav) eklem yüzü ise makarayı içine alacak şekilde olup eklem
yüzleri birbirine uygunluk gösterir. Bu grup eklemler yalnızca
transvers eksen etrafında flexion-extansion hareketleri
yapabildiklerinden menteşe şeklinde eklemler olarak da bilinirler.
Harekerin görüldüğü yerlerde bu eklemlerin eklem kapsülü ince ve
gevşektir, ancak eklem güçlü yan bağlarla güçlendirilmiştir. Bu tip
ekleme art. humeroulnaris ve art. interphalangea örnek
olarak verilebilir.
- Art. Sellaris: Her iki eklem yüzü birbirini saran eyer şeklinde
olduğundan bu isim verilmiştir. Transvers ve sagittal olmak üzere
iki ekseni vardır. Transvers eksen etrafında flexion-extansiyon,
sagittal eksen etrafında ise abduction-adduction yaptırırlar. Bu iki
ekseni birlikte kullanarak sınırlı bir sirkumdiksion da
yapabilirler. Art. carpometacarpea pollicis ve art.
calcaneocuboidea bu eklem tipi için en tipik örneklerdir.
- Art. Trachoidea: Dış bükey eklem yüzü silindir, iç bükey eklem
yüzü ise osteofibroz bir halka şeklindedir. Dışbükey yüzü tamamen
içine alabilecek bir içbükey yüz bulunmadığından dış bükey yüzün bir
kısmı bir bağ aracığıyla sarılır. Bu eklemler tek eksenli olup,
yalnızca vertical eksen etrafında rotasyon hareketleri yapabilirler.
Bu eklem tipine örnek olarak art. radioulnaris proximalis ve
distalis, art. atlantoaxialis mediana örnek gösterilebilir.
Art. atlantoaxialis mediana'da dens axis, atlasın arcus anteriorunun
arkasındaki yer alan fovea dentis ile lig. transversum atlantis'in
oluşturduğu halka içerinde rotasyon hareketleri yapar.
- Art. Ellipsoidea (condylaris): Dışbükey eklem yüzü ortadan ikiye
bölünmüş bir yumurta, içbükey eklem yüzü ise, bunu içine kısmen
alacak oval çukur şeklindedir. Transvers ve sagittal olmak üzere iki
ekseni vardır. Daha uzun olan transvers eksen etrafında yapılan
flexion-extansion hareketlerinin açısı, daha kısa saggirtal eksen
etrafında yapılan abduction-adduction hareketlerinden geniştir.
Sınırlı circumduction da yapılabilinir. Art. radiocarpea ve
art.metacarpophalangeales bu eklem tipine örnek olarak
gösterilebilir.
- Art. Bicondylaris: Dış bükey eklem yüzü iki kondil, içbükey
eklem yüzü ise sığ çukur şeklinde olan eklemlerdir. Art. genus bu
eklem tipinin tipik örneğidir. Hareket bakımından menteşe şeklinde
ekleme (ginglymus) benzer ancak flexion-extansiyon dışında, bazı
pozisyonlarda çok az da olsa rotasyon ve yan tarafa kayma
hareketleri yapabilir. Bir diğer örnek; art. talocruralis'dir.
- Art. Spheroidea (cotylica): Dışbükey eklem yüzü bir küre,
içbükey eklem yüzü ise bu küreyi kısmen içine alan yuvarlak bir
çukur şeklindedir. Sagittal, transvers ve vertical olmak üzere üç
ana eksende sırasıyla, abduction-adduction, flexion-extension ve
rotasyon hareketleri yapabilirler. Ayrıca eksenlerin tümünü
kullanarak circumduction hareketi de yaparlar. Genellikle bu tip
eklemlerde, proximaldeki kemik hareketsiz, distaldeki hareketlidir.
Ancak distaldeki kemik tespit edilirse, proximaldeki kemik daha
hareketli olabilir. Art. humeri ve art. coxae bu tür eklemin
en güzel örnekleridir.
- Art. Plana: Eklem yüzlerinden biri düz, çok hafif içbükey ya da
çok hafif dışbükeydir. Diğer eklem de buna uyacak şekildedir. Eklem
yüzleri düz olduğundan belirli bir eklem söylemek mümkün değildir ve
eklem yüzlerinin bulunduğu düzlemlerde sınırlı kayma hareketleri
yapabilir. Art acromioclavicularis, artt. Intermetatarsea,
artt. intercarpea, art. atlantoaxialis lateralis ve art.
zygapophysialis (omurların proc. articularisleri arasındaki
eklemler) bu eklem tipine örnek olarak gösterilebilir.
Fonksiyonel sınıflandırma
- Oynar eklemler: ve
kemikleri bağlantı yerlerindeki eklemler
oynar eklemlerdir. Bunlar iki bağlantı kemiğinin, eklem yerlerinde
istenen hareketi verecek şekilde oynayabilmesini sağlamış olurlar.
Böylece bu eklemlerin bulunduğu kemikler, çeşitli hareket yeteneğine
sahip eklemler özelliğini kazanmış olurlar.
Oynar eklemlerdeki kemiklerden birinin başı, öbür kemiğin çukuruna
girmiş şekildedir. İki kemik, birbirlerine eklem bağları ile
bağlanmıştır. Kemiklerin birbirlerine sürtünmeleri sırasında aşınmaları
önlemek için, bu eklem yüzlerinde
yastıkları ve buraları yumurta akı bir madde ile sıvayarak kaygan hale
getiren eklem kesecikleri bulunur. Eklem aralığındaki bu sıvının
korunması ve her iki kemiğin hareket kabiliyetinin sağlanması görevide
eklem kapsülüne aittir. Oynar eklemlerin etrafında bir de hareketleri
sağlayan ve eklem kapsülünü koruyan ligamentler vardır. Kasların bitiş
noktalarını oluşturan ligamentler aynı zamanda eklemin hareketlerinin
yönlerini belirler. Bazı oynar eklemlerin iç kısmında yani kapsülün
içinde kalacak şekilde menisküs denilen yapılar ve iç ligamentler
bulunur.
- Oynamaz eklemler: kemiklerinin
birbirlerine eklendikleri yerlerdeki eklemlerdir. Buradaki eklem
yerleri, bir testerenin dişleri gibi birbirlerine geçme şeklindedir.
Kemikler, bu girinti ve çıkıntılarla birbirlerine oynamayacak
şekilde eklenmiş durumdadırlar.
- Yarı oynar eklemler: meydana
getiren birbirlerine olan
eklemlerindeki eklemlerdir. Bunlar sınırlı olarak hareket ederler.
Orijinal kaynak: eklem. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Kategoriler