Egemenlik, bir varlığın kendi kendisini yönetme ve karar verme yetkisidir. Bu kavram, farklı bağlamlarda farklı anlamlara gelebilir:
1. Devlet Egemenliği: Uluslararası ilişkilerde en yaygın anlamı budur. Bir devletin kendi toprakları ve halkı üzerinde mutlak ve en üstün yetkiye sahip olmasıdır. Bu, devletin iç işlerinde müdahale edilmemesini, kendi yasalarını yapmasını, onları uygulamasını ve dış ilişkilerinde bağımsız hareket etmesini içerir. Devlet egemenliği, uluslararası hukukun temel taşlarından biridir. Ancak, günümüzde globalleşme ve uluslararası örgütlerin yükselişi ile devlet egemenliği mutlak değil, görecelidir. Uluslararası anlaşmalar, insan hakları normları ve uluslararası hukuk kuralları, devletlerin egemenlik yetkilerini sınırlayabilir.
2. Halk Egemenliği: Devletin egemenliğinin, halktan türediği ve halk tarafından kullanıldığı ilkesidir. Demokratik rejimlerin temelini oluşturur. Halk, seçimler yoluyla temsilcilerini seçer ve bu temsilciler aracılığıyla egemenliğini kullanır. Halk egemenliği, devletin yetkisinin halkın rızasına dayandığını ve halkın devlete karşı sorumluluğunu vurgulamaktadır.
3. Milli Egemenlik: Bir milletin kendi kaderini tayin etme hakkı ve kendi geleceğini belirleme yetkisidir. Bu kavram, özellikle sömürgecilik sonrası dönemlerde önemli olmuştur. Milli egemenlik, bir milletin bağımsızlığını ve kendi kendini yönetme hakkını ifade eder.
Egemenliğin Özellikleri:
Egemenliğin Sınırları:
Kısacası, egemenlik karmaşık ve çok yönlü bir kavramdır. Anlamı ve sınırları, bağlama ve bakış açısına göre değişebilir.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page