Dromon (Yunanca δρόμων, dromōn, "koşucu") bir kadırga çeşidi ve İtalyan tarzı kadırgalar yerlerini alana kadar Bizans donanmasının 5 ile 12. yüzyıllar arası en önemli savaş gemisi. Roma İmparatorluğu döneminde Roma donanmasının ana ekseni Antik Liburna gemisinden geliştirilmiştir.1
Orta İngilizce'de dromond ve Eski Fransızca'da dromont kelimeleri dromon kelimesinden türemiştir ve herhangi bir orta çağ gemisi anlamına gelir.2
Orta çağ savaş gemilerinin ortaya çıkışı ve gelişimi bir tartışma ve varsayım konusudur: günümüze kadar kürekle çekilen ilk çağ ya da erken orta çağ döneminden kalan bir savaş gemisi kalıntısı bulunamamıştır ve bilgiler yazılı kaynakların analiz edilmesiyle ya da birkaç ticari gemi kalıntısının kalıntılarının (örneğin; 7. yüzyıl Sicilya'da Pantano Longarini enkazı, 7. yüzyıl Yassıada gemisi ve 11. yüzyıl Serçe Limanı enkazı) kaba artistik çizimleri ile toparlanmıştır. Ancak Marmaray projesi sırasında Theodosius Limanı'nın (günümüzde Yenikapı) yerinde yapılan arkeolojik kazılarda aralarında galea tipi dört hafif kadırganında olduğu 6 ile
Genel kabul gören görüş aslı liburna tipi gemilerden gelen erken dönem dromonlardan türeyen ve bu şekilde Akdeniz kadırgası olarak nitelenen ana ilerlemeler, tam güvertenin benimsenmesi (katastrōma), su üzerindeki mahmuz lehine pruvada koç başı saldırının terk edilmesi ve latin yelkeninin kullanımıdır.4 Koç başı saldırının (, ) terk edilmesinin kesin sebepleri belirsizdir. 4. yüzyıl Vergilius Vaticanus yazmalarında yer alan yukarı bakan gaga betimlemeleri daha geç Roma kadırgalarında bile koç başının mahmuz ile yer değiştirdiğini göstermektedir.5 Bir ihtimalde antik gemi teknesinin dışını önce zıvana ile geçmeli tekniğin koç başının tasarlanması karşısında yerini güçlü, ve daha esnek tekneye, koç başı saldırılarına daha az hassas gemi omurgasının önce yapıldığı metoda geçilirken değişimin olduğudur.6 Eğer Sevilla başpiskoposu Isidore'un su altındaki kayalara çarpmaya karşı koruduğunu belirten yorumlarını değerlendirirsek, koç başının asıl görevi kesinlikle erken 7. yüzyılda unutulmuştur.7 Latin yelkeninde ise, geçmişte çeşitli yazarlar, bunun ana kaynağı muhtemelen Hindistan olarak Araplar tarafından Akdeniz'e getirildiğini belirtirler. Fakat son on yıllarda ortaya çıkan yeni tasvirler ve yazılı kaynaklar, bilim adamlarının latin yelkeninin ortaya çıkışının Levant'ta daha erken bir dönem olan geç Helenistik ya da erken Roma olduğunu düşünmelerine neden olmuştur.89 Yalnızca üçgen değil dörtkenar versiyonuda bilinmektedir ve daha küçük teknelerde yüzlerce yıldır kare yelkenle paralel kullanılmaktadır.1011
Vandallar Savaşı sırasında Belisarius'un filosunun, Kayseryalı Prokopius'un anlatımına göre, görünüşte en azından bir kısmının latin yelkeni ile donatılması, o zamanlar dromonun standart teçhizatının muhtemelen latin yelkeni olduğunu göstermektedir,12 kademeli olarak geleneksel kare yelken orta çağ denizciliğinin kullanımından düşmüştür.13 Bu 6. yüzyıl dromonları, muhtemelen iki kenarında 25 olmak üzere toplam 50 kürekçi bulunan tek katlı ("monoreme") gemilerdir.14 Gene Helenistik dönem uskundra kullanan gemilerinden farklı olarak, bunlar doğrudan geminin gövdesinden uzatılıyordu.15 Daha sonraki dönem çift katlı ("bireme") 9. ve 10. yüzyıl dromonları iki kürek sırası (elasiai), bir kürek sırası aşağıda diğeri ise yukarı güvertede olacak şekilde güverteyle bölünmüştü; bu kürekçilerin gemi bordaladığı zaman deniz piyadeleri ile savaşması bekleniyordu.16 Yunan bilim insanı Christos Makrypoulias, her sırada aşağıda 25 kürekçi, üst güvertede 35, bir dromon için toplam 120 kürekçi içeren bir düzenleme önerir.17 Bu gemilerin tüm uzunluğu muhtemelen yaklaşık 32 metredir.18 O dönem çoğu gemi tek direkli (histos ya da katartion) olmasına rağmen, daha büyük bireme dromonlar daha etkin manevra yapabilmek için muhtemelen en az iki direğe ihtiyaç duyuyorlardı19 ki bu büyüklükteki bir gemi yalnızca bir latin yelkeni ile yönetilemez anlamına geleceği kabul edilebilir.20 Gemi, pupa (prymnē) tarafında, kaptanın yeri (krab(b)at(t)os) ile beraber çadır ile korunmuş iki kıç dümeni ile yönetiliyordu.21 Pruva (prōra) yükseltilmiş bir ön üst güverteye (pseudopation) sahipti, bunun altında nişanlanmış Rum ateşi atan bir sifon bulunurken,22 ikincil sifonlar geminin ortasında her iki tarafta da bulunabilirdi.23 Geminin yanları boyunca devam eden, askerlerin kalkanlarını astıkları bir pavesade (kastellōma) güverte mürettebatına koruma sağlıyordu.24 Roma liburnalarına benzer şekilde, daha büyük gemiler ayrıca her iki yanında direklerin arasında tahtadan bir kalelere (xylokastra) sahiptiler, böylece okçular yükseltilmiş bir platformdan atış yapabiliyorlardı.25 Pruva mahmuzun (peronion) amacı düşman gemisinin küreklerini kırıp, ok ateşi ve borda etmeye karşı onu yardımsız bırakıyordu.26
Yenikapı kazılarında ortaya çıkarılan 10-11. yüzyıla ait dört adet galeai tipi geminin tek tip tasarımı ve inşası onların merkezi bir üretim sürecinden geçtiklerini göstermektedir. Uzunlukları yaklaşık 30 metredir ve Karaçam ve Doğu çınarından imal edilmişlerdir.27
911 ve 949 yıllarında Girit Emirliği'ne gönderilen seferlerin envanterlerinde detaylarının görüleceği üzere, 10. yüzyılda genel dromon tipinin bireme savaş gemilerinde üç ana sınıf mevcuttu: [chelandion] ousiakon () böyle isimlendirilmişti çünkü içinde 108 adamlık bir ousia vardı; [chelandion] pamphylon ([χελάνδιον] πάμφυλον), 120–160 adamlık bir tayfası vardı, ismi ya taşıma gemisi olarak Pamfilya bölgesi menşeini ya da mürettebatının "seçkin mürettebat" (, "tüm kabileler") anlamına gelmektedir; ve dromōn hakiki, mürettebatı iki ousiai ile oluşur.28 VII. Konstantin'in De Ceremoniis{{'}}inde, ağır dromōn gemilerinin 230 kürekçi 70 deniz piyadesinden oluşan mürettebat ile hatta daha da büyük bir mürettebattan oluştuğunu söyler; denizcilik uzmanı John H. Pryor onları gemide taşınan ihtiyaç fazlası personel olarak düşünürken, Makrypoulias ise bu fazla adamları üst kat küreklerinin her birinin ikinci kürekçisi olarak düşünür.29 Daha küçük, yaklaşık 60 kişilik mürettebatlı tek sıra kürekçili gemiler monērēs (μονήρης, "tek sıra") ya da galea (γαλέα, "galley" kadırga kelimesi bu kelimeden türemiştir.) keşif görevleri için kullanılırken ayrıca savaş düzeninde kanatlarda yer alıyorlardı.30
Üç sıra ("trireme") dromonlar, 9. yüzyılda parakoimomenos Basileios Lekapenos'a ithaf edilmiş çalışmada tarif edilmişlerdir. Yalnızca bazı parçaları günümüze ulaşmış bu eser ağırlıklı olarak Klasik bir trireme'nin görünüm ve konstrüksiyonunu çizmiştir ve bu yüzden orta Bizans döneminin savaş gemilerine uygulanmaya çalışıldığı zaman çok dikkatli kullanılmalıdır.3132 Ancak trireme gemilerin varlığı, 11.ve 12.yüzyıl Fatımi Devleti donanmasında kullanıldığı kanıtlanmıştır ve VI. Leon tarafından yapılan 10. yüzyıla ait büyük Arap gemilerine ait göndermelerde trireme kadırgaları işaret eder.33
Bizanslılar genellikle nakliye gemileri (phortēgoi) ya da yük gemileri (skeuophora) gibi sıradan ticari gemilerini kargo taşımacılığı için mecbur tutarlardı. Bu gemiler çoğunlukla kürekli olmayıp yelkenliydi.34 Bizanslılar ve Araplar ayrıca ya yelkenli gemi ya da atlar için değişiklik yapılmış kadırgalardan at nakliye gemileri (hippagōga) kullanırlardı.35 Chelandia aslen kürekli at taşıyan bir gemi olarak ortaya çıktığı kabul edilirse, yazılı kaynaklarda ayrım gözetmeden sıklıkla birbirleri yerine kullanılsa da chelandion ve dromōn arasında bir konstrüksiyon farkı olduğu kabul edilebilir. dromōn özellikle bir savaş kadırgası olarak gelişim gösterirken, chelandion geminin enini ve kargo derinliğini artıran orta bölümünde bir sıra atı bulunduracak özel bir bölüm bulundururdu.36
Dimitris Michalopoulos & Antonis Milanos, Greek Vessels of the Middle Ages, Athens: Europe Publishing, 1994 ISBN 960-253-028-6
Orijinal kaynak: dromon. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page