depersonalizasyon ne demek?

Depersonalizasyon, kişinin kendi bedeninden ve zihninden kopmuş gibi hissetmesiyle karakterize edilen bir durumdur. Kendini gerçekçi, somut ve "gerçek" hissetmek yerine, sanki bir film izliyormuş, bir rüya yaşıyormuş ya da dışarıdan kendi bedenini ve zihnini gözlemliyormuş gibi bir his yaşanır. Bu duygu, korkutucu ve rahatsız edici olabilir ve kişinin günlük yaşamını önemli ölçüde etkileyebilir.

Depersonalizasyonun belirtileri şunları içerebilir:

  • Kendi bedeninin gerçekçi hissetmemesi: Vücudun uyuşuk, cansız, ya da gerçek dışı hissetmesi. Kendi ellerini veya yüzünü tanıyamama hissi.
  • Kendi zihninin gerçekçi hissetmemesi: Düşüncelerin, duyguların ve hislerin kişinin kendisine ait olmadığı hissi. Zihnin sanki boşmuş veya uzaklaşmış gibi hissetmesi.
  • Gerçeklik duygusunun kaybı: Çevrenin gerçekmiş gibi hissetmemesi, her şeyin rüya gibi ya da gerçek dışı görünmesi.
  • Duvarlar ya da aynalara bakıldığında kendi görüntüsünün yabancıymış gibi görünmesi.
  • Beden duyularında değişiklik: Uyuşma, karıncalanma, veya vücut sıcaklığında değişimler.
  • Duygusal uyuşukluk: Duyguları hissetmede zorluk çekme veya duygusuz hissetme.
  • Bellek problemleri: Kısa süreli bellek problemleri yaşama.
  • Konsantrasyon güçlüğü: Dikkatini toplamakta güçlük çekme.
  • Kaygı ve panik atak: Depersonalizasyon sıklıkla kaygı ve panik ataklarla birlikte ortaya çıkar.

Depersonalizasyonun nedenleri tam olarak bilinmemektedir, ancak şu faktörlerle ilişkilendirilebilir:

  • Genetik yatkınlık: Aile öyküsünde depersonalizasyon veya benzeri rahatsızlıklar olan bireylerde daha sık görülebilir.
  • Psikolojik travma: Cinsel istismar, fiziksel istismar, kaza veya ciddi kayıp gibi travmatik olaylar tetikleyici olabilir.
  • Stres ve anksiyete: Yoğun stres ve anksiyete dönemlerinde ortaya çıkabilir veya kötüleşebilir.
  • Uyuşturucu ve alkol kullanımı: Bazı maddelerin kullanımı depersonalizasyon semptomlarına yol açabilir.
  • Psikiyatrik rahatsızlıklar: Depersonalizasyon, şizofreni, büyük depresyon bozukluğu ve panik bozukluğu gibi diğer psikiyatrik rahatsızlıklarla birlikte görülebilir.

Tedavi:

Depersonalizasyon genellikle kendi kendine geçse de, semptomlar şiddetli veya uzun süreli ise tedavi gereklidir. Tedavi seçenekleri şunları içerebilir:

  • Psikoterapi: Özellikle bilişsel davranışçı terapi (CBT) ve travma odaklı terapiler etkili olabilir. Terapi, bireyin semptomları anlamaya, başa çıkma mekanizmaları geliştirmeye ve tetikleyicilerden kaçınmaya yardımcı olur.
  • İlaç tedavisi: Kaygı ve depresyon gibi eşlik eden rahatsızlıkları tedavi etmek için antidepresanlar, anksiyolitikler veya antipsikotikler kullanılabilir. Ancak depersonalizasyonun doğrudan tedavisi için ilaçlar sınırlı etkinliğe sahiptir.

Depersonalizasyon yaşayan biriyseniz, bir psikiyatrist veya psikologdan yardım almak önemlidir. Doğru tanı ve tedaviyle semptomlar yönetilebilir ve yaşam kalitesi iyileştirilebilir. Bu bilgi genel bir rehberdir ve tıbbi tavsiye yerine geçmez. Herhangi bir sağlık sorununuz için mutlaka bir sağlık uzmanına danışmalısınız.