Brejnev Doktrini, Soğuk Savaş dönemi sırasında Sovyetler Birliğinin dış politikasını belirleyen bir doktrindir.
II. Dünya Savaşının ardından dünyada öne çıkan iki küresel güç ABD ve Sovyetler Birliği arasında başlayan ve Soğuk Savaş olarak adlandırılan süreçte taraflar özellikle Avrupa’da hissedilecek şekilde kamplaşmaya yol açmışlardır. ABD öncülüğünde kurulan NATO’ya karşı Sovyetler Birliği Varşova Paktını kurmuş ve iki taraf da askeri olarak birbirini caydıracak şekilde silahlanmaya başlamıştır. Bu dönemde sosyalist hükûmetlerce idare edilen Macaristan 1956 yılında, Çekoslovakya ise 1968 yılında ülkede reform yapılmasını isteyen muhalif hareketlerin iktidarı tehdit etmesi gerekçesiyle Kızılordu başta olmak üzere Varşova Paktı silahlı kuvvetlerince işgal edilmiştir.
Doktrin ilk kez Pravda’nın 26 Eylül 1968 tarihli sayısında S. Kovalev tarafından Sosyalist Ülkelerin Egemenliği ve Uluslararası Görevleri adlı makalede dile getirilmiştir. Sonrasında Sovyetler Birliği lideri Leonid Brejnev tarafından 13 Kasım 1968 günü Polonya Birleşik İşçi Partisi (Polska Zjednoczona Partia Robotnicza - PZPR) 5. Kongresinde kamuoyuna açıklanmıştır.
Doktrine göre sosyalist sistemin hakim olduğu bir ülkede kapitalizmin yeniden egemen olmasına yönelik yaşanan saldırgan gelişmeler sadece bu ülkeyi değil tüm sosyalist ülkeleri ilgilendiren birer sorundur. Yaşamsal önem taşıyan bu tür sorunların halledilmesi sadece o ülkeye bırakılamaz ve silahlı müdahale dahil olmak üzere her türlü şekilde bertaraf edilmeye çalışılır.1
Doktrin, Sovyetler Birliği öncülüğündeki sosyalist ülkelerin bahsedilen şekilde gelişmelere Macaristan ve Çekoslovakya örneklerinde müdahalede bulunmuş olmasından sonra dile getirilmiş ve sosyalist ülkelerin içişlerine yapılan askerî müdahaleleri gerekçelendirmede kullanılmıştır.
Brejnev, Polonya Birleşik İşçi Partisi'nin 5. Kongresinde aşağıdaki açıklamayı yapmıştır:
Doktrin, özellikle sol siyaset içinde yoğun olarak tartışılarak eleştirilecektir. Sovyetler Birliğinin bakış açısını yansıtan doktrine göre hiçbir sosyalist ülke diğer sosyalist ülkelerin güvenliğini tehdit edecek iç siyasi gelişmelere seyirci kalamaz. İktidardaki komünist partilerin egemenliklerinin askerî açıdan garanti altına alınmasına yönelik bu uygulama sol içi ayrışmalara yol açarak Avrupa komünizminin oluşmasına yol açacaktır.2
Olumsuz eleştirilerin varlığına rağmen doktrin Varşova Paktı üye ülkelerinin haricinde de sahiplenilecektir. Komünist Partinin iktidarda olduğu Küba doktrini destekleyecektir.3
Brejnev Doktrini 1980 yılında Polonya’da yaşanan olaylara kadar uygulanmıştır. Bu dönemde Polonya’daki Jaruzelski iktidarına karşı örgütlenen Solidarność sendikasının iktidarı tehdit eder düzeye ulaşmasına rağmen Varşova Paktı ülkelerinin silahlı müdahalede bulunmaması dönüm noktası olarak kabul edilebilir. 1985 yılında Sovyetler Birliği Komünist Partisinin başına geçen Mihail Gorbaçov doktrini terk edecektir.4
Orijinal kaynak: brejnev doktrini. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Manuel Coma Canella, La Caida de los Regímenes Comunistas, Santillana 1997 ISBN 842945327X s.12 ↩
William E. Griffith, Communism in Europe, Massachusetts Institute of Technology Press 1964 s.2 ↩
Fidel Castro, Çekoslovakya Meselesi, Habora Kitabevi 1969 Çeviren: Cengiz Çandar s.23 ↩
Geoffrey Ponton, The Soviet Era: Soviet Politics from Lenin to Yeltsin, Blackwell 1994 s.137 ↩
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page