basra ne demek?

Basra (Arapça: البصرة), Irak'ın güneyinde bir kent; Irak'ın ikinci büyük şehri ve en önemli limanı. Hamar Gölünün güneydoğu ucunda, Şattül Arap su yolunun batı kıyısında, Basra Körfezi'ne 55, Bağdat'a ise 545 kilometre uzaklıktadır.

Tarihçe

Eski çağlarda edebiyat, bilim ve ticaret merkezi olan Basra, 638'de ikinci halife Ömer tarafından askeri bir karargâh olarak, bugünkü ez-Zubeyr kentinin 13 km ötesinde kuruldu. Sert iklimine ve karargâh için içme suyu sağlamanın güçlüklerine karşın, Basra Körfezine yakınlığı, ayrıca Fırat ve Dicle nehirlerine kolayca ulaşılan bir yerde bulunması nedeniyle, gerçek bir kent olarak gelişti. Mimari bakımdan önem taşıyan ilk cami 665'te burada inşa edildi.

642'de Nihavend'de Sasanilerle çarpışan Basra birlikleri, 650'de İran'ın batı eyaletlerini ele geçirdi. Kent, 656'da Muhammed'in dul eşi Ayşe ile damadı ve dördüncü halife olan Ali arasındaki Cemel (Deve) Vakası olarak bilinen çarpışmaya sahne oldu. Basra'nın çoğunluğunun Sünni olmasına karşın, kentte yalnızca Ali'nin soyundan gelenlerin halife olabileceğini savunan Şiiler ile her ahil Müslümanın halife olabileceğini ileri süren Hariciler de etkindi. Dönemin toplumsal koşulları, siyasi çekişmelerin daha da artmasına yol açtı. Arap ordusu Basra'da bir soylu sınıfı oluşturmuştu. Kente yerleşmiş olan göçmenler (Hintler, İranlılar, Afrikalılar, Malaylar) ise yalnızca mevali (köle ya da Arap kabilelerinin yanaşması) konumundaydı. Basra, 7. yüzyıl sonlarından başlayarak karışıklık ve ayaklanmalara sahne oldu. Kısa bir süre, halifeliğini ilan etmiş olan Abdullah bin Zübeyr'e (ö. 692) bağlı güçlerin yönetimi altına giren kent, 701'de Ibnü'l-Eş'as, 719-720'de de el-Muhalleb ayaklanmalarının merkezi oldu. Ayaklanmalar, 750'de Abbasilerin halifeliği ele geçirmesinden sonra da sürdü. 820-835 arasında Çingeneleri andıran Hint kökenli Zottlar, 869-883 arasında da tarım işçisi olarak Afrika'dan Mezopotamya'ya getirilmiş olan Siyah köleler ayaklandılar. Basra, 923'te, Karmatiler tarafından işgal edilip yıkıldıktan sonra önemini yitirdi ve yerini Abbasilerin başkenti Bağdat aldı. 14. yüzyıla gelindiğinde, bakımsızlık ve Moğol saldırıları nedeniyle Basra'nın büyük bölümü yıkılmış durumdaydı. 16. yüzyılda, nehrin birkaç kilometre ötesinde, eski bir yerleşim yeri olan el-Ubullah'ın bulunduğu yerde yeniden kuruldu.

8. ve 9. yüzyılda önemli bir merkez olan Basra, Arap dilbilgisi kurallarını belirleyen ilk kişi olan Halil bin Ahmed ile Sibeveyhi'nin, Beşşarbin Bürd ve Ebu Nuvas gibi ünlü şairlerin, Arapça düzyazının ilk ustaları İbnü'l-Mukaffa, Sehl ibn Harun ve Cahiz'in Ebu Amr İbnü'l-Ala, Ebu Ubeyde ve Esmai gibi bilim adamlarının ve edebiyatçıların yetiştiği kentti. İlk mutasavvıflardan Hasan Basri, Basra'da yaşadı. Mutezile okulu da bu kentte gelişti.

Basra 1538'de Osmanlıların eline geçti ve kurulan Basra Eyaletinin merkezi oldu. XVII. ve XVIII. yüzyıllarda İngiliz, Felemenk ve Portekizli tüccarlar buraya yerleştiler. Kent 19. yüzyılda Bağdat'a yönelik nehir trafiğinde, yükleme noktası olarak önemli bir yer gelişme gösterdi. Daha önce hiç rıhtımın bulunmadığı Basra'da 1914'te modern bir limanın yapımı başladı. İngilizler I. Dünya Savaşı'nın hemen başında 23 Kasım 1914'te Basra'yı işgal ederek Mezopotamya ile Hindistan arasındaki iletişimin sağlanmasında bir liman olarak kullandılar(Irak Cephesi). Daha sonra kurulan İngiliz manda yönetimi döneminde kentte birçok iyileştirmeler gerçekleştirildi ve limanın önemi arttı. 1930'da liman tesisleri, İngilizlerden Irak mülkiyetine devredildi. II. Dünya Savaşı sırasında Müttefikler, iş birliği yaptıkları Sovyetlere Basra üzerinden malzeme gönderdiler.

Savaş sonrası yıllarda Irak'ın petrol sanayisindeki büyüme Basra'yı önemli bir petrol arıtma ve ihraç merkezine dönüştürdü. İran-Irak Savaşı'ndan (1980-88) önce Basra'dan Basra Körfezindeki el-Fao kentine pompalanan petrol, burada ihracat için tankerlere yüklenirdi. Ama İran-Irak Savaşı'nın ilk aylarında kentteki rafineri tesisleri büyük zarar gördü; İranlıların kente yaklaşık 10 km kadar yaklaştığı 1987'de birçok bina top atışı sonucu yok oldu. Bu arada savaş sırasında şehir sakinlerinin önemli bir bölümü kenti terk etti; savaş öncesi 1.5 milyona yaklaşan Basra nüfusu 650 bin'e kadar düştü.

1991'deki, Körfez Savaşı'ndan hemen sonra kentte başlayan ayaklanma sert biçimde bastırıldı. 2003'teki Irak Savaşı sırasında özellikle şehrin dış mahallelerinde, koalisyon güçleriyle Irak kuvvetleri arasında yaşanan sert çatışmalardan sonra, koalisyon güçlerinin eline geçen ilk yerleşim oldu.

İklim

Kent ve Ekonomi

Modern Basra kenti, al-Aşar ve el-Makil adlı iki küçük kasaba ile Nehrü'l-Aşar'ın çevresinde kümelenmiş köylerden oluşur. Bu yerleşimlerin çevresinde yaygın hurma bahçeleri bulunur; bunları, akaçlama kanalları Şattü'l-Arap'tan genişliği yaklaşık 5 km'yi bulan küçük girintiler keser.

Genç bir nüfusa sahip olan Basra şehrinde işsizlik en önemli sorunlardan biridir. İran-Irak Savaşı ardından uzun yıllar yatırım yapılmayan şehir günümüzde yeni yeni yapılanma içine girmiştir.

Basra Spor Şehri 2009-2013 yılları arasında inşa edilmiş önemli bir spor kompleksidir.

Mnawibashahotel.jpg|Şehrin Modern yüzüne ait bir kare Tankers at the Iraqi Al Basra Oil Terminal in the Northern Arabian Gulf.jpg|Basra aynı zamanda önemli bir petrol ihraç limanıdır. Basra International Stadium Opening.JPG|Uluslararası Basra Stadyumu

Kardeş şehirler

Kaynakça

Orijinal kaynak: basra. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.

Kategoriler