Araf, bazı din ve inançların ahiret kavramlarında yer alan, kötüler ve iyilerin sınıfına sokulamayan, inançlı günahkarların veya günah ve sevapları eşit olanların gideceği geçici arınma yeri, nihai ahiret mekanları arasında olduğuna inanılan yer, çoğunlukla dağ. Sözcük olarak, Arapça "kum tepesi" anlamındaki "urf"un çoğul halidir.
İslam'da bu kavramın adı Araftır. Diğer dinlerdeki benzer yerler için de Türkçede anlam ve kullanımının oturmuş olması sebebiyle, bu ad kullanılır. Araf farklı inanç ve dillerde farklı sözcüklerle ifade edilir.
Yahudilik'te arınma yerine Gehenna denir. Bazı Yahudi geleneklerinde, günahkarlar bir senesini burada geçirdikten sonra salınırlar.
Araf öğretisi desteklemek için alıntı yapılabilecek tek kutsal pasaj, 2. Makabeler kitabındaki 12 bölümdeki 39-45 ayetlerdir. Metne göre Yahuda Makabe savaşta ölen İsrail oğullarının cesetleri üzerinde putların tılsımlarının bulunduğunu görür ve bu Musa yasalarına karşı bir harekettir. Bu nedenle ölülerin günahlarını bağışlanmasını sağlamak içim Yahuda onlar adına dua edilmesini ve para toplanıp Yeruşalem’e gönderilmesini önerir.
Araf öğretisinde ölümden sonra bir yaşam olduğu ve sonunda herkesin bireysel olarak yargılanacağı yatar. Bu nedenle ‘Araf eskatoloji açıklaması kapsamında anlaşılabilir’3 bu, Araf öğretisinin bireysel olarak insanın kaderi ve nihai yargı ile ilgilidir.
Katolik öğretisine göre ölüm dirilişi beklerken ölüm bir çeşit derin bir uyku değildir. Ölüm bir ara durumdur. ‘İlahi lütfun nihai zaferinden’4 hemen önce gerçekleşen bir geçici cezadır (Katolik Kilisesi Din ve Ahlak İlkeleri n. 1472). Origenes ve Augustinus’a göre bu ara aşamada her bir birey için özel bir arınma gerçekleşir. (Origenes - In Lucam Hom. XXIV). Büyük Gregor için bireyin tamamen Tanrı ile olmadığı zamanlar bir tür cezadır. (Dialogorum Lib. IV, 25).
1274 yılında yapılan 2. Lyon konsilinde ve 1439 yılındaki Floransa konsilinde Araf öğretisini açıklığa kavuşturmak için bir fırsat doğar. Ölüler için yapılan duaların faydasının tanınması bu konsillerde ortaya çıkar. Aynı yolu izleyerek 16. yy da esas olarak Araf’ın varlığını reddeden Reformculara aynı vesileyle yanıt veren Trento Konseyi de ‘Araf vardır ve imanla dua edenlerin yardımıyla ruhların orada tutulduğu’ hatırlatılır.5
Bugünkü Katolik Kilisesi öğretisi, Araf öğretisini işlerken Tanrı’nın arındırıcı gücüne inancıyla umudu vurgular. (Katolik Kilisesi Din ve Ahlak İlkeleri - N. 1030). İtalyan mistik Cenova'lı Katerina’nın Araf hakkındaki kitabında açıkladığı gibi: Ölümle birlikte ruh, aynı zamanda mutluluk ve kederin deneyimi haline getiren Tanrı ile yakın bir ilişki içinde bulunur. Keder, işlenen tüm geçmiş günahların pişmanlığı ile ilgilidir.
O halde Araf ‘Rab’de ölenlerin bireysel ve evrensel olarak tamamlama (başarı) için beklediği bir durumdur (bir yer değildir!) Araf’taki ölüler için dua, Rabbin ikinci gelişi için bir tür dua gibidir.'6
Doğu Ortodoks Kilisesi'nin araf kavramını reddetmesinin yanı sıra, ölümün ardından ve Yargı Günü'nden evvel bulunulan bir ara hali kabul eder ve ölüler için dua eder. Kilise geleneğinin açıklamalarına göre, ölen insanların ruhları amellerine göre ebedi cennet ve ebedi cehennem (Hades & Sheol) benzeri iki yere giderler ve orada ruhsal sevinç veya ruhsal azap duyarlar. Ölülerin dirileceği gün geldiği zaman kalıcı olarak ebedi cennete ve ebedi cehenneme gönderilirler ancak bu kez beden de ruha eşlik edecektir. Hesaplaşma gününde Hades & Sheol'da bulunan bir ruh, ebedi cennete gönderilebilir.7
Amerika Rum Ortodoks Başpiskoposluğu'na göre:8 Araf; kendini Tek, Kutsal, Evrensel ve Elçisel olarak tanımlayan Doğu Ortodoks Kilisesi'ne göre hiçbir zaman kabul görmemiş ve Büyük Bölünmeden (1054) önce Kilise'nin Bir olduğu dönemde asla var olmamış, Roma-Katoliklerine ait bir 'doktrin'dir. Mesih, ruhları günahlarından temizlemek için sözde 'Araf Ateşi'nden geçirme gereksinimini duymamaktadır. İmanlıların kurtuluşunun Mesih’in Lütfu sayesinde gerçekleştiği Kitab-ı Mukaddes'in birçok bölümünde önemle vurgulanmaktadır.9 İmanlılar İsa'nın Kanı ile arınmışlardır.10
Doğu Ortodoks Kilisesi'ne göre, kimin ebedi cennete kiminse ebedi cehenneme gideceğine Yargı Günü'nde Adil Yargıç olan Tanrı karar verecektir. Kilise, ölmüş kişinin nereye gittiğini bilemez, ancak ölmüş ya da Kilisenin öğretisine göre uyumuş olan insanlar için sevgi ve ilgiden mütevellit dua edilir. Kişiye yaşarken nasıl dua edildiyse, vefatının ardından da aynı şekilde dua edilir. Ölülerin ardından dua okumak onların ruhlarına huzur getirecektir. Kitab-ı Mukaddes'in Eski Ahit'ine ait 2. Makabeler kitabının 12.bölümüne bakıldığında Yahuda savaşta ölenlerin günahlarından arınmaları için kurban sunmaktadır. Yani ölüler için dua etmek Kutsal Kitap’a dayandırılır. İlaveten, Kilise Geleneği gereğince ölülerin huzur bulması adına yılın belli zamanlarında özel dualar edilir ve anma törenleri uygulanır.11
Ortodoks Hristiyanların bir kısmı, ölülerin ruhlarının bedenden ayrılmalarının akabinde göğe yükselirken bir nevi geçitten geçtikleri Göksel Geçitler öğretisine (Aerial Toll Houses) inanırlar. Diğer Ortodokslar tarafından reddedilen ancak Kilise ilahiyatında yer alan bu teoriye göre "ölümün ardından bedeni terk eden ruh, melekler tarafından Tanrı'ya götürülür. Bu yolculuk sırasında ruh bir geçitten geçirilir, onu günahlarıyla suçlamaya çalışan ve cehenneme sürüklemeye uğraşan iblislerle çeşitli şekillerde karşılaşır."
Araf'ın cennet ile cehennem arasında bulunan bir yer olduğuna inanılır. Günah ve sevapları eşit olduğundan cennet ya da cehenneme giremeyenlerin bekletildikleri yer olarak bilinen Araf'ın Kur'an'daki tasviri şöyledir:
"''46- İki taraf arasında bir engel ve tepeler üstünde hepsini yüzlerinden tanıyan adamlar vardır. Cennete gireceklere: 'Selam size' derler, ki bunlar, henüz girmeyen fakat 'şiddetle arzu edip umanlardır.'
47- Gözleri cehennem halkından yana çevrilince: 'Rabbimiz, bizi zalimler topluluğuyla birlikte kılma' derler.
48- Burcun üstündeki adamlar, kendilerini yüzlerinden tanıdıkları adamlara seslenerek derler ki: 'Ne toplamış olmanız, ne büyüklük taslamanız size bir yarar sağlamadı.'
49- 'Kendilerine Allah'ın bir rahmet eriştirmeyeceğine yemin ettiğiniz kimseler bunlar mıydı? Girin cennete. Sizin için korku yoktur ve mahzun olmayacaksınız.'
Orijinal kaynak: araf. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page