Agnucaston, premenstrual sendrom, siklus bozuklukları, mastodini için kullanılan bir ilaçtır. Fructus Agni casti 'nin ekstresini içerir.
Etki mekanizmasının temeli, Vitex agnus-castus'un dopaminerjik özelliğidir.
Hayıt (Vitex agnus-castus) bitkisinin meyve, çiçek ve yaprakları; uçucu yağlar, flavonoidler, iridoidler, ?4-3-ketosteroid hormonlar ve diterpenler içeririr. Agnus-castus'un dopaminerjik etkisini tanımlamak için yapılan çalışmalarda dopaminerjik etkili en az iki komponentinin bulunduğu kanıtlanmıştır: Birincisi hidrofilik, termolabil özellikteki bileşiktir ve araştırma aşamasındadır. İkinci endokrin - aktif komponent ise lipofilik ve termostabil özellikteki bisiklik diterpenlerdir. BNO 1095 Vitex agnus-castus ekstresinden izole edilen bu bisiklik diterpenlerin, 2 farklı yapıda olduğu bulunmuştur:
Klerodan omurgalı diterpenlerin dopaminerjik etki bakımından labdanlara oranla daha önemli olduğu saptanmıştır.
Klerodan omurgalı diterpenler: Klerodan omurgalı, birbirine yapı olarak benzeyen 6 diterpen saptanmıştır. Bunlardan 5 tanesi klerodadien-13-ol (MW290) yapısına sahip, 1 tanesi ise klerodatrien-13-ol (MW288) yapısına sahiptir. Bu diterpenlere BNO diterpenler de denir ve dopaminerjik etkileri labdan diterpenlerden daha yüksektir.
Bir diğer çalışmada ise diterpenlerin D2 reseptörüne bağlanma kapasiteleri dopaminle karşılaştırılmıştır. B - 115 ve BNO diterpenlerin en yüksek bağlanma kapasitesine sahip diterpenler olduğu bulunmuştur.
Yine aynı çalışmada BNO diterpenlerin yüksek spesifik aktiviteleri ve ekstre içindeki miktarlarından dolayı dopaminerjik etkiyi sağlayan en önemli komponent oldukları saptanmıştır.
BNO diterpenler prolaktin sekresyonunu doza bağımlı olarak inhibe ederler. 25 µg/ml konsantrasyonunda uygulandıklarında prolaktin sekresyonu kontrol grubundakinin %10'una kadar düşer.
Agnucaston'un sağladığı prolaktin seviyesindeki azalma, bozulan gonadotropin salgılanmasını regüle eder, böylece normal östrojen-gestajen dengesini ve normal siklusu sağlar.
JARRY ve ark. (1994), Agnus castus'un D2 reseptörleri üzerindeki etkisini araştırmakla kalmamış, aynı zamanda prolaktini inhibe edici etkisinin, ekstrenin muhtemel sitotoksik etkisine bağlı olmadığını kanıtlamak için MTT testi yapmışlardır. MTT testi bitkisel mavi tiazolil boyasının mitokondrial enzimlerce konversiyonuna dayalıdır. Bu reaksiyon sadece canlı hücrelerde gerçekleşebilmekte olup, Agnus castus uygulanan ve uygulanmayan hücreler arasında önemli bir fark gözlenmemiştir. Bu da, Agnus castus ekstresi ile tedavinin hiçbir şekilde sitotoksik olmadığını kanıtlamıştır.
Agnus castus ekstresinin sadece prolaktini mi, yoksa aynı zamanda gonadotrop hormonlar LH ve FSH'yı da mı etkilediğinin araştırıldığı çalışmada, ekstrenin sadece prolaktin sekresyonunu inhibe ettiği; gonadotropin sekresyonu üzerine direkt bir etkisi olmadığı bulunmuş ve hipofiz hormon sekresyonu üzerindeki selektif etkisi kanıtlanmıştır.
Agnus castus ekstresi kan basıncı ve nabız değerlerinde hiçbir değişikliğe yol açmadığı gibi, maksimum dozda bile EKG değerlerlerinde değişim gözlenmemiştir. 120 mg, 240 mg ve 480 mg'lık 3 farklı doz uygulamasında da eritrosit, lökosit, platelet ya da hemoglobin değerlerinde herhangi bir sapma olmamış, kan tablosu, hematokrit, MCH veya MCV değerlerinde patolojik değişikliklere rastlanmamıştır.
3 dozun hiçbiri SGOT, SGPT, γGT, alkalen fosfataz, total bilirubin, laktat dehidrogenaz, total kolesterol, trigliserid, total protein veya serum glukoz seviyeleri üzerinde değişikliğe yol açmamıştır. İdrar kreatinin, ürik asit, üre ve serum sodyum, potasyum, klor, kalsiyum, inorganik fosfat veya total demir seviyelerinde de hiçbir değişiklik meydana gelmemiştir.
Test edilen dozlarda klinik ve kimyasal parametrelerde herhangi bir değişiklik olmamış, LH, FSH ve testosteronun bazal serum konsantrasyonlarında da değişiklik izlenmemiştir.
WUTTKE'nin Agnus castus'un FSH, LH ve progesteron seviyeleri üzerine etkisi olmadığını açıkladığı araştırmadaki (1997) spesifik olmayan yan etki insidansı Agnus castus ve plasebo arasında değişiklik göstermemiştir.
LIEBL'in de değindiği gibi (1992), sentetik prolaktin ve gonadotropin inhibitörleri yüksek yan etki profiline sahiptir. Gonadotropin inhibitörleri kullanan hastaların %40'ında amenore ve anovulatuar oligomenore gibi yan etkiler görülmüştür. Bazı gestajenler prolaktin sekresyonunda artışa neden olurken, endojenik progesteron sentezini de azaltabilmektedirler. Premenstrual sendromlu 596 kadının Agnus castus'la tedavisinin sonuçlarına değinilen bu araştırmada, hiçbir yan etki bildirilmemiştir.
Bilinen herhangi bir ilaç etkileşimi yoktur. Dopamin reseptör antagonistleri ile aynı zamanda verilirse, etkinin karşılıklı olarak azaltılması mümkündür.
Sabahları bir miktar sıvı ile 1 tablet bütün olarak yutulur. 3 ay süre ile ara vermeksizin menstruasyon günlerinde de alınmalıdır. Semptomların düzelmesi veya kaybolması durumunda bile tedaviye devam edilmelidir.
ABD 1998
Venezuela 1999
Avusturya 2000
Çek Cumhuriyeti 1998
Estonya 1999
Letonya 1994
Litvanya 1994
Slovak Cumhuriyeti 1997
Hong Kong 1997
Filipinler 1997
Almanya 1992
Endonezya 1996
Orijinal kaynak: agnucaston. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page