Resilience, bireyin zorlu yaşam olayları, travmalar, felaketler, kayıplar, tehditler veya stres kaynakları karşısında uyum sağlama, toparlanma ve hatta bu deneyimlerden güçlenerek çıkma yeteneğidir. Başka bir deyişle, olumsuzluklara rağmen psikolojik sağlamlığını koruma ve yeniden inşa etme sürecidir.
Resilience, doğuştan gelen bir özellik olmaktan ziyade, öğrenilebilen ve geliştirilebilen bir beceridir. Bireylerin resilience seviyelerini etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Bunlar arasında;
Sosyal Destek: Güçlü sosyal bağlara sahip olmak ve destekleyici ilişkiler kurmak resilience için önemlidir. Bu destek, bireyin stresle başa çıkmasına ve duygusal olarak güvende hissetmesine yardımcı olur. Bkz: Sosyal Destek
Problem Çözme Becerileri: Etkili problem çözme stratejileri geliştirmek ve zorluklarla başa çıkmak için aktif olarak çözüm aramak, resilience'ı artırır. Bkz: Problem Çözme Becerileri
Olumlu Bakış Açısı: Zorlu durumlara rağmen olumlu bir bakış açısını koruyabilmek ve geleceğe umutla bakabilmek, resilience için önemlidir. Bkz: Olumlu Bakış Açısı
Duygu Regülasyonu: Duyguları tanımak, anlamak ve etkili bir şekilde yönetebilmek, stresle başa çıkmak ve duygusal dengeyi korumak için önemlidir. Bkz: Duygu Regülasyonu
Öz-Farkındalık: Kendi güçlü ve zayıf yönlerini bilmek, değerlerini ve inançlarını anlamak, resilience için önemlidir. Bkz: Öz-Farkındalık
Resilience, sadece zorluklarla başa çıkmakla kalmaz, aynı zamanda kişisel gelişim ve büyüme için bir fırsat da sunar. Zorlu deneyimlerden ders çıkarmak, yeni beceriler geliştirmek ve daha güçlü bir kimlik oluşturmak mümkün olabilir.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page